kalem kirma, yastik yumruklama,ciglik atma yahut duvara kafa vurma raddesinde bir asabiyet her tür bünye için sakincali bir ahvaldir.

Thursday, October 31, 2002

fýrtýnadan daaaa, öncesi sessizlikten deeee, sonasý uyuþukluktan daaaa, sebebinden deeee, sonucundan daaaaaa, topunda nefret ediorum böle içten gelen aðýz dolusu küðfürler edesim gelio, tutuorum kendimi. çek fýrtýna çeeeeekkk, çek ulan ellerini arkadaþlarýmýn üzerinden! yiosa bana sataþ telekýz seni!
travesti görünümlü kizlardan nefret ediorum, iki tane var okulda biri kantinde calisio o kadar korkunç diil ama kocaman; bi de is hukuku dersin var bi tane, onu görmeyecegim yerlere oturarak kurtuluoum simdiye kadar ama bugun geldi önüme oturdu hicbisi yapamadim, bi de arkasini dönüp defter falan istedi benden o kadar nefret ettim ki böle sempatiklik falan yabmaya calisti, gülünce daha da korkunç oldu nefret ettim.
ama simdi düsündüm de nefret etmekten cok, korkuorum sanirim ben bunlardan, ama nefret de ediorum tabi.
ben yabdýým maskenin iyi gelmek yerine yüzüme manasýz sivilceler hedie etmesinden, ve ben bakýmlý olucam die kastýkça giderek bi katastrof gibi görünmekten nefret ediorum.

Wednesday, October 30, 2002

benim bi nefretim var cocugun teki, iki dersimde birden olan -bkz.: HAFIZA KAYBI- , dilekten bile daha cok nefret ediorum sanirim ondan ki -itülüler bilir gerci- ileriki bloglardan birinde bahsedince anlicaksiniz ne kadar nefret ettigimi.
durup durup gerzek sorular soruyo ama yani soru bile degil, her lafi o kadar büyük bir gerizekalilik potansiyeli tasiyo ki edicek hakaret sölicek küfür bulamiorum, bi gün direk koyucam kafayi sanirim.
bok kafali.
takidan öle bi nefret ediorum ki ben akliniz hayaliniz durur yani.
ben haftanin nefertitisi ödülünü kapluma vermek istiorum oylama bile yapmadan. cirmigin nefreti de iyidi ama bence kaplum nefretini bütün hücrelerinde hissedebilme ve bunu kelimelere -küfürlere?- dökebilme açisindan daa basariliydi.
bi de..
bayat eti markizden
mideme oturan bi adet baba mahsülü ýspanaklý börek dilimi sonasý parmaamý mideme kadar sokmama raðmen kusamamaktan nefret etmekteyim
resmi tatil olmasýna raðmen sabahýn bi köründe beni iþe çaaran üstleiki bunu utanmadan bi pazar bi ptesi bi de salý günü yapan hem de üstüne üstüne saat tam 2200 a kdar beni souk binada gerizekalý amelelerin iþlerini bitirmesini izlemem için satlerce boþ boþ bekleten ondan öncesinde de inþaat pislii temizletip aðýr aðýr eþyalarý yerleþtirten orosðu çocuðu patronumdan , beni kesinlikle merak etmedii her halinden belli olan sadece ben aradýýmda sesimi duyan malum kiþiden, böle cehennemden çýkma bi günden sona beni kendi odamda kendi bilgisaarýmda üstelik bi de odamdan kovarcasýna benim vcd lerimden birini izleyerek karþýlamaya bile tenezzül etmeden sallamayan sona da "kalk çok yorgunum yarýn izlersin filmi" dediimde 41 dak oldu sen git dierek beni kendi odamdan (benim kendime ait olan bu oda) kovan ayný þeyi bi de dün yapan ve benim üstelemeyip odamý ona býrakýp kös kös onun odasýnda uyumaya gittiim kardeþimden, beklediim zaman asla gelmemeyi itinayla her seferinde baþaran 15F beykoz-kadýköy otobüslerinden, bi kere daha gecenin bu saatinde bizi karanlýk kampüsün orta yerinde göt gibi býrakýp amelelere yavþaarak -iþalla- göt verme pahasýna onlarýn arabasýyla sýcacýk bi þekilde evine dönen ibne patronumdan, saat 2300 iken ve evime ulaþmak isterken bindiim dolmuþun evimin önünden geçmemesine sebep olmak için yaratýldýýný düþündüüm ve illa da moda da inmek isteyerek dolmuþun rotasýný deiþtirten beyni hamamböceinkinden küçük kadýndan ve herkesten herþeyden ayrýca tüm erkeklerden -çünkü beyzanýn sewgilisi ondan ayrýldý- NEFRET ETMEKTEN BÝLE ÖTE TÝKSÝNÝYORUM ARTIKKKKKKKKKKKKKKKKKKK

Tuesday, October 29, 2002

yani ama uf ama neden artik ben ama yetti artik bitsin yani baslasin belki ama lütfen bak sarhos da olduk nie olmuo ayikken mi olsun peki oyle olsun ama olmadi da biliorus bunu ben artik lütfen nolursun ben yoruldum ben nerdeyse nefret edicem artik yaptirtma bunu bana nolursun ya üf mantikli da düsünemiorum ki ne diyim ki aslinda nefret de etmiorum ama iste yoruldum sIkIldim yani artik lütfen
nfrtediorm.
yavrum evladim biz burayi sen "ben buraya yazmadim yazmicam da ama sunu yapalim ama bunu yapalim" de diye acmadik ki ama aaa.
yani varsa bi derdin çikisa gel. hadi gel gel.
yani at bi mail hesaplasalim dimi ama aaa.
olmuyo bak. cik cik yapiorum sana ama istedigim gibi olmuo kus ötüsü gibi oluyo.
neyse artik anladin sen.

Sunday, October 27, 2002

burnumun akmasýndan ve yaroýn sabah erken kalkmak zorunda olmaktan nefret ediyorum. bi türlü olimpos tatili blogýný açamadýðým için kendimden nefret ediyorum.

Saturday, October 26, 2002

belirsizliklerden nefret ediyorum. ama düsündüm de simdi belirsizlikler de olmasaydi çok monoton olurdu hayat. demek ki aslinda nefret etmiomusum ben belirsizliklerden ama yani ediyorum baya nefret aslinda
bi tür love-hate relationship olsa gerek bu.
nefret edip edemedigime tam olarak karar verememekten nefret ediorum.
love-hate relationshiplerden nerfet ediorum.
bokum dondu lafýndan nefret ediyorum. barýþýn sýrf beni uyuz etmek için bokum dondu demesinden de nefret ediyorum. kalksýn bu laf artýk daðarcýklardan.

Wednesday, October 23, 2002

kafamý kopartmak istiyorum.

Tuesday, October 22, 2002

sabahleyin cok mutluyum ulan ne kadar mutluyum nie bu kadar mutluyum ya ben alla alla, bi yanlislik var bu kadar mutlu olmamaliyim kesin aksama patlicak bu beni gotumde die dusundukten sonra aksamleyin bu cikarimimda hakli oldugumu gormek
her post dan sonra bi de þundan nefret ediyorum die söze baþlýycak kadar çok þeyden nefret etmekten nefret ediyorum.
bi de havanýn kötü olduðu günler migrenli uyanmaktan, azýcýk yorgun olunca gözlerimin altýnýn morarmasýnda, bu morluklarýn zaman zaman insanlarýn dayak yediðime inanmalarýný saðlayacak kadar abartmalarýndan, evde oturmak varken almanca dersine gitmek zorunda olmaktan ve ayrýca onun okumasýný da yapýcak olmaktan nefret ediyorum.
koala olmamak, karnýbaharýn piþme kokusu, lise mezunlar derneðinin alakam olmayan olaylara þevkle katýlmam için beni ikna etme çabasýndaki eciþ bücüþ neþeli ve heyecanlý görünmeye çalýþan ama içi geçmiþ maillerinden nefret ediyorum.
ama nefret ve galba kelimeleri yanyana hiç olmadý biliyorum neese artýk.
sabahlarý baþýmýn aarýmasý. evde süper yaymak yerine okulda olmak. 24 saat uuyamamak. ayý olmamak. bunnardan nefred ediyorum ben galba.
çöp kokusu, matkap sesi, pepsi kola, tahtaya tirnak sürtme sesi, panik yapan insanlar, kokan insanlar, sivri burunlu çizmeler, kabak tatlisi pisme kokusu, elinde bozuk para yada anahtalik sikirdatan insanlar, her tür taki.

Monday, October 21, 2002

bu yeni naçizane sitemiz genç bünyelerin raahtca nefretlerini -etrafi kirletmeden ve kokutmadan- kusabilmeleri amaciyla 1233482'nin üzerinde alaska ayisinin yillar süren çabalari sonucu hazirlanmistir. alaska ayilari bu konuda içten bir tesekkürü haketmektedirler.
hayatinizdaki herhangi birseye sinirlendiginizde bu siniri bu sayfadan cikarabilirsiniz, kendisi gayet mülayim ve sakin olmak üzere planlanmistir, her türlü hakaretinizi, küfürünüzü ya da yaraticiliginizi kullanarak gelistirebileceginiz her türlü nefretsel disavurumu kaldirabilicek mahiyettedir. bu sebeple lafinizi sakinmayiniz, içinizi dökünüz ve tümn gücünüzle kafa atiniz bu sayfaya. rahatladiginizi göreceksiniz. Yapmamaniz gereken tek sey ise alaska ayilarina küfür etmemek.-yazik hayvanlara o kadar ugrastilar bakin.-
bunun disinda atis serbest.